Bir sohbette Abdullah Büyük Hocaefendi Fikir adamına tahammül edilemeyen bir toplumda ilim adamı yetişmez demişti. Doğrudur. Bin kere yüzbin kere milyon kere doğru. İlim adamları ancak fikir adamlarının olduğu topraklarda yetişip büyüme imkanı bulabilirler. Namık Kemal “Barika-i hakikat, müsademe-i efkârdan doğar.” Yani hakikatın pırıltısı, fikirlerin çatışmasından doğar diyor.
Sporcu için salon ve saha neyi ifade ediyorsa fikir ve sanat adamları için de kültür evi aynı şeyi ifade eder. Sporcu antrenman yapmak zorunda olduğu gibi, ilim fikir ve sanat adamları da birbirleriyle fikir teatisinde bulunmak zorundadır. Her şehirde spor salonları bulunur da kültür evleri pek bulunmaz.
O kültür evleri ki şehrin yazarı, şairi, ozanı, fikir adamı orada toplanır orada konuşup tartışırlar. Yeni bilgilere yelken açarlar.
O Kültür evleri ki o şehrin adeta simgeleridir. Peki kültür ve sanatın konuşulduğu Samsun'da bir Samsun evimiz var mıdır? Yoktur. Halbuki bu kültür ve sanata sahip çıkan şehirlerin olmazsa olmazları arasındadır. Kısacası biz Samsunda Kültür ve sanat insanlarının buluşacağı böyle bir mekan istiyoruz.
Yoksa... Evet yoksa ne konuşsanız nafile... Çünkü eylem yoksa gerkisi lafü güzaftır da ondan.