Samsun Haber - Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü doktora öğrencisi Ayşegül Balta tarafından yürütülen araştırmada, fındıkta dip sürgünü vermeyen ve ağaç formunda yetişen fındık çeşitleri üzerine yoğunlaşıldı. Bu yeni tür, makineli hasada uygunluğu ve düşük bakım maliyetiyle dikkat çekiyor.
ÇEŞİT 9'A KADAR İNDİRİLDİ
5 yıl önce bin 500 fidan türü ile başladıkları araştırmada tür sayısını 9’a kadar indirdiklerini ifade eden Ayşegül Balta, “Fındıkta anaç seleksiyonu çalışması yaptık. 2019’da başladığımız çalışmanın da son bölümüne geldik. Bu kapsamda Kastamonu Orman Fidanlığı'ndan bin 500 adet çöğür bitki getirdik. 2020’de bu bin 500 bitkiyi kendi içerisinde zayıf gelişen bitkileri eleyerek 500 bitkiyle çalışmayı sürdürdük. Bu dönemde ise fidanlar Bafra’da aşı parseline dikildi. Sonrasında aşı uygulanan bu 500 bitkiden aşısı başarılı olan, kuvvetli gelişen, dip sürgünü vermeyen ya da çok az dip sürgünü veren aşılı 52 bitki belirledik. 2021’de bu bitkileri aşı parselinden sökerek, araştırma enstitüsünde bulunan başka bir alana aşılı genotiplerin dikimini yaptık. Aynı deneme alanında aşılı genotiplerin dip sürgünü verme eğilimlerini ve bitki gelişimlerini daha iyi karşılaştırmak için de dip sürgünü ile üretilmiş çakıldak ve Yomra fındık çeşidinden 25’er adet olmak üzere yine araştırma alanına dikildi. Bu döneme kadar fidan kontrollerini gerçekleştirdik, sahada gözlemledik. 2024 yılı sonunda yaptığımız ölçümler sonucunda belirlediğimiz son bitkiler taç hacimlerine göre belirlenerek yaşayan 25 aşılı genotip içerisinden seçildiler. Son olarak 9 adet bitkimiz var. Bu 9 bitkiyi de 2025’te kendi içerisinde değerlendirerek, bu genotiplerden dip sürgünü vermeyen ve üzerine aşılı çakıldak fındığını kuvvetli geliştiren 5 genotipi belirleyip, bu genotiplerin çoğaltılmasını hedefliyoruz” dedi.
DİP SÜRGÜNÜ VERMEYEN ANAÇ YETİŞTİRMEK HEDEFLENİYOR
Ana amaçlarının dip sürgünsüz, çalı tipi olmayan, kolay hasat edilen ve bakım masrafı az olan fındık çeşidini üretmek olduğuna dikkat çeken doktora öğrencisi Balta, “Çalışmadaki ilk hedefimiz dip sürgünü vermeyen anaç fındık çeşidi üretmek. Fındık yetiştiriciliğinde de verimi arttırmanın yanında üretim maliyetlerini düşürmeyi amaçlıyoruz. Bu bakım işlemlerini değerlendirdiğimizde en yüksek maliyetin dip sürgünü temizliği olduğunu görüyoruz. Buradan yola çıkarak çalışmayı planladım. Amacımız ilk etapta dip sürgünü vermeyen ve üzerine aşılanan çakıldak fındık çeşidini kuvvetli geliştiren anaçları belirlemek. Bunun sonunda da fındıkların makineli hasada uygun bir yetiştiricilik sistemine geçilmesi. Tek gövde üzerinde fındık yetişeceği için buna uygun olacak. Verim açısında da konuşmak için henüz erken” diye konuştu.
BAKIMI VE TOPLANMASI ZOR ÇALI TİPİ FINDIKLARLA ÜRETİM YAPILIYOR
Dünya ve Avrupa’nın aksine Karadeniz’de bakımı ve toplaması zor olan çalı tipi fındıklar ile üretim yapıldığına değinen Balta, “Corylus colurna, dünyada Türk fındığı olarak biliniyor. Fındıkta 25 kadar tür bulunmakta. Bu türlerden bazıları ağaç, bazıları ise çalı formunda yetişiyor. Şu anda ticari alanda yetiştirilen fındık çeşitleri, corylus avellana türü fındık çeşidi. Corylus avellana çalı formunda ve dip sürgünü verme özelliğinde. Corylus colurna denilen Türk fındığı ise ağaç formunda ve tek bir gövdeye sahip. Dip sürgünü oluşturmuyor ya da çok az dip sürgünü veriyor. Dünyada yayılış alanına bakıldığında Türkiye, Kafkaslar, Balkanlar ve Kuzey İran’a özgü bir tür olup ülkemizde Karadeniz ikliminin hüküm sürdüğü yerlerde 700-1700 metre yüksekliklerde yayılış gösteriyor. Anadolu’da yoğunlukla Batı Karadeniz’de kümeler halinde ve tek başına da yetişebiliyor. Alkali ağır topraklara adapte olabiliyor. Bununla birlikte uzun yaz ve soğuk kışlara dayanıklı bir türdür. Ayrıca Amerika ve Avrupa’da da bu Türk fındığı standart çeşitler için dip sürgünü vermediğinden anaç olarak kullanılıyor” şeklinde konuştu.
Elemeler sonucu Ali Nihat Gökyiğit Araştırma İstasyonu’na getirilen 9 fındık türünden biri, bu yıl sona erecek çalışma kapsamında seçilecek ve anaç olarak üretilmeye başlanacak.
İHA